-
1 kan bankası
med Blutbank f -
2 kan
kan Blut n (a fig Stamm, Geschlecht);kan ağlamak bitterlich weinen;kan alma Blutabnahme f;kan almak Blut abnehmen (-den bei);kan bağı Blutsbande f;kan bankası Blutbank f;kan basıncı Blutdruck m;kan çıbanı MED Furunkel n (a m);kan davası Blutfeindschaft f; Blutrache f;kan dolaşımı Blutkreislauf m;kan durdurucu blutstillend;kan dökme Blutvergießen n;kan dökmek Blut vergießen;kan dökücü blutdürstig;kan gelmek v/unp (es) blutet;kan gövdeyi götürüyor es wird viel Blut vergossen;kan grubu Blutgruppe f;kan gütmek Blutrache üben;-e kan istemek jemandes Tod fordern;kan kanseri MED Blutkrebs m;kan kardeşi Blutsbruder m;kan kaybı MED Blutverlust m;kan kaybından ölmek verbluten;kan kesen blutstillend;kan kırmızı blutrot, knallrot; (der, die, das) Schlimmste;-e kan kusturmak jemandem viel Leid zufügen;kan lekesi Blutfleck m;kan nakli Blutübertragung f;kan çıkar scherzh es gibt (sonst) ein Blutvergießen;kan plazması Blutplasma n;kan portakalı Blutorange f;kan sayımı Blutbild n;kan sucuğu Blutwurst f;kan tahlili Blutsenkung f;kan ter içinde schweißgebadet;-i kan tutmak fig kein Blut sehen können;kan verecek kişi, kan verici Blutspender m, -in f;-e kan vermek jemandem Blut spenden; jemandem Blut übertragen;kan zehirlenmesi Blutvergiftung f;-in kanı başına çıktı das Blut stieg ihm (vor Wut) in den Kopf;kanı kaynamak lebhaft sein; herumtollen;b-ne kanı kaynamak sich entflammen für jemanden
См. также в других словарях:
kan bankası — is., tıp Gerektiğinde hastalara aktarmak için sağlam kimselerden alınan kanların saklandığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
banka — is., İt. banca 1) Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş Gelen parayı bankaya götürüp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Armenian Genocide — Armenian civilians are marched to a nearby prison i … Wikipedia
Ali Şen — (1918, in Adana, Turkey 15 December 1989, in Istanbul, Turkey) is a Turkish actor, father of the actor Şener Şen. He was known to be very versatile and successfuly played many roles both as good guy and bad guy.Filmography * Küçüksün Yavrum… … Wikipedia
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük